MESUT BALTA


ŞIRNAK TURİZM POTANSİYELİ HAREKETE GEÇİRİLMELİ


Dünyada gittikçe daha çok önemsenen ve ekonomide ciddi anlamda gelir kaynağı niteliği taşıyan turizm sektörünü mercek altına almak gerekiyor. Kent yönetim organlarının bu gelir kaynağından daha çok pay alması aynı zamanda yerel yönetimlerin tek gelire bağımlı kalmasından kurtarma çabasına önemli destek verecektir. Daha çok gelir aynı zamanda yerel organların hizmet yelpazesindeki çeşitliliği artıracağı gibi klasik anlamdaki yerel hizmetleri de aşan yenilikleri getireceği açık. 

Turizm kavramını salt bazı alanlara hapsetmekten kaçınarak çok daha geniş alanlarda anlam bulan yapılara kavuşturmak mümkün. Günümüzde daha çok coğrafik, mimari ve doğal varlıkların verdiği avantajı kullanan yapıdaki turizm yaklaşımı yanında inanç özellikleri, kültürel geçmiş ve çeşitli tarihsel mitolojik mentaliteler de pekala kullanılabilen turizm zeminleri olabilmektedir. Çeşitli şayia duyumları bile bir bölgeye turizm akınını sağlayabiliyor. Dolayısıyla kentlerin yerel bileşenlerinin kararlı, sonuç odaklı ve doğru seçenek tercihleri bacasız fabrika niteliğindeki turizm gelirlerini yaratması bir hayal olmadığını ifade edebiliriz. 

Şırnak için turizm alternatiflerinin ön çalışmasının yapılması durumunda turizm hareketinin esasını oluşturacak bir çok değişkenin mevcut olduğunu görebileceğiz. Geçen haftalarda TRT’nin canlı radyo programında Kasrik beldemiz hakkındaki konuşmamızda buradaki 6 bin yıllık bir tarih olduğunu ve buranın krallar geçidi olarak bilindiği konusunda bilgi vermiştik. Kasrikte Peribacalarının benzeri doğal güzelliklerinin varlığı başlıca turizm potansiyeli olduğu bilinen bir özellik. Yine Kasrikte 2'si kritik olmak üzere 18 bitki türünü barındırmakta olduğunu belirterek bir de tabiat boyutunu da unutmamak gerekir. 

Kasrikten Toros dağ silsilesinin devamı niteliğindeki Cudi dağına geldiğimizde ise insanlığın doğuş ve yeniden diriliş anlamı taşıyan Nuh Tufanı mitolojik dünyası ile karşılaşıyoruz. Burada yapılacak konaklama ve ulaşım yatırımı ile açık ve net bir turizm alanın temeli haline gelecektir. Bu tarihi inanç mekanı üç semavi dinin yanı sıra bölgesel bir din olan Yezidilik için de anlamını korumuştur. Bu konuda çok geç kalınmadığını özellikle belirtmek isterim.

İdil ilçemiz ; Hıristiyanlık tarihine adını yazdıran kiliseleri, dünyada Hazreti İsa'nın konuştuğu ve kutsal İncil'in yazıldığı dil olan Aramicenin bir diyalektiği olan Süryani vatandaşlarımızın yaşadığı tarihi bir yer. İdil bu yönü ile kültür ve inanç alanı olma yönünde önemli bir konuma getirilebilir. Süryani yapıların restorasyonu ve korunması turizm potansiyeli için stratejik alanlar. 

Pek bilinmese dahi Gabar dağı tarihi yerler açısından Şırnak’taki en önemli alan sayılır. Bu alandaki Finik kalesindeki ören yerleri, obrukları, su kanalları ve Akdizgin köyündeki “7 katlı apartman mağara” tarihi milattan önce 4000 yılına kadar gitmektedir. Yine Manastırlar dağı olarak adlandırılan Gabar dağında 1700 yıllık bir manastır olduğunu söylersek sanırım çoğu kişi şaşırır. Manastırda öğrenim gören binlerce din görevlisinin dünyanın dört bir yanına görevlendirilmesi buranın etkisini göstermesi açısından önemli. Bu alanda yapılacak yeni karayolları, gezilecek yerlere ulaşımı kolaylaştıracağı gibi Hristiyan alemine mensup turist sirkülasyonunu arttıracaktır. 

Tarihte adı Cizira Botan olarak bilinen Cizre ilçemizdeki medreseler ile ünlü Meme Alan destanının önemli bölümü olan Mem u Zin aşk hikayesinin yarattığı imge ile edebiyat gücünü gösteren yazı dili burası için önemli potansiyeller. Bu doğrultuda Cizre’de kurulacak akademik bölümler Ortadoğu’nun önemli bir dil eğitim merkezi olmasını sağlayacaktır. Tarihte  birçok edebi, dini ve manzum eserlerin vücut bulduğu Cizre’de,  dil birikimi hem Şırnak ili hem de ülke kültürel gelişiminde olumlu katkılar da sunacaktır. Irak, Suriye ve İran potansiyel hizmet alanları olabilir. Bu ülkeler ve  dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek öğrenciler için hem lisans hem de yüksek lisans için önemli bir dil merkezi haline geldiği gibi diğer turizm boyutlarına olumlu yönde etkileri olacaktır. Bu seçenek tarihi ile oldukça ilintili. 

Uludere ve Beytüşşebap ilçemizde endemik bitki türü olan ters lale alanları korumaya alınarak üretim yerleri haline getirilebileceği gibi her yıl Nisan ayında sadece yirmi gün açan sarı ve kırmızı kartpostallık çiçeklerini görmek için gelecekler için turizm adımı atılabilir. Yine tarihi Hilal köyü eski evleri restore edilerek turizme yönelik çalışmalar yapılabilir. 

Şırnak il merkezinde neolitik çağdan kalan su sarnıç sayıları 10’u bulmaktadır. İnsan eliyle nice emekler verilerek oyulan devasa taş blokları ilgi bekliyor. Bu sarnıçları dünyanın başka yerinde görmek imkansız. Benzersiz bu tarihi eserler emsali olmadığı için turizm açısından çok önemli ve Şırnak için ayrıcalıklı bir potansiyel. 

Sahip olduğumuz diğer turizm seçenekleri elbette artırılabilir. Önümüzdeki haftalarda diğer alternatifler üzerinde durmayı umuyorum. Yazımızın özünü oluşturan yerel yönetimlere gelir desteği sağlaması yönü İle konu tartışılmalı ve ciddi hedefler sıralaması yapılmalıdır. Üstelik önümüzdeki yıllarda turizm sektörünün daha çok büyüyeceği ve buna bağlı olarak ekonomik anlamda etkilerinin daha fazla artacağı düşünüldüğünde bu alanın ne kadar önemli olduğunu bize gösteren kanıtlar. 

İllerde yerel dinamiklerin de içinde yer aldığı turizm geliştirme  komisyonlarının olmayışını bir eksiklik olduğunu belirtmek isterim. İstihdam ve işsizlik sorunu yaşayan illerde, yereli temsil eden bileşenlerin konuya edilgen yaklaşımı pek de onaylananilir değil. 

Bir yerin tarihteki anlamını, geçmişini anlatan yegane merkezler müzelerdir. Tarihte Asur, Urartu, Sümer, Guti mekanı olan Şırnak il merkezinde bir müzenin olmayışı bu önemli konuya olan ilgisizliğin en büyük kanıtı. O halde ilk adımda Şırnak’a bir müzenin kuruluşu ile turizmin büyüleyici dünyasına start verelim. Kendimizi bu kadim alandan mahrum bırakmayalım.