1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Şırnak Merkezde coşkulu bir şekilde kutlanmaya başlandı. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanında yüzlerce kişi toplandı. Etkinliğe, DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, DEM Parti Şırnak İl eş Başkanları Ramazan Uysal, Taybet Bilgi, CHP Şırnak İl Başkanı Sait Namdar, Cizre Belediye Eş Başkanları Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş, Silopi Belediye EŞ Başkanı Jiyan Ormanlı, DİSK Şırnak Şubesi, Eğitim-Sen Şırnak Şubesi, Şırnak SES şubesi, Şırnak Tabip Odası ve ilçe sendikalar katıldı.
Toplanan kalabalık, Şırnak Cumhuriyet Meydanından KESK İl Binasına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca ‘Hak, Hukuk, Adalet’, ‘Yaşasın 1 Mayıs’ sloganları atıldı. Renkli görüntülere sahne olan kortej, çarşı merkezinden geçerek etkinliğin yapılacağı alana ulaştı.
Sendikalar adına ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Şube Eş Başkanı Siyajin Burum Tekin, “1 Mayıs; emekçilerin, en yüce değer olan emeğin sahiplerinin, bizlerin bayramıdır. Toplumun emeğini gasp ederek yükselen bu sınıflı, iktidarlı, erkek egemenlikli düzene karşı mücadelenin günüdür” dedi. Tekin, “1 Mayıs; üreten ama ürettiğinden payını alamayan, emeği sömürülen, toplum için değil sermaye için üretmeye mecbur bırakılan işçilerin mücadele günüdür. 1 Mayıs; toplumun ihtiyacı olan tüm kamusal hizmetleri veren, halk için üreten ama emeği yok sayılan, yoksulluk dayatılan kamu emekçilerinin mücadele günüdür. 1 Mayıs; haksız ve hukuksuz bir şekilde işleri ellerinden alınarak kamusal alandan koparılmaya çalışılan KHK’li ihraçların mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs; uzun yıllar emeği sömürülerek çalıştırılan, ücretlerinden kesintiler yapılan ama bugün açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakılan emeklilerin, insanca yaşamaya yetecek bir aylık için taleplerini yükselttiği mücadele günüdür. 1 Mayıs; sadece ücretli emek üretenlerin değil, toplumun ürettiklerinden payını alamayan, emek süreçlerinden koparılan işsizlerin mücadele günüdür. 1 Mayıs; emeğin ilk sahiplerinin, emeği sömürülerek toplumun bozulmaya uğratıldığı ilk sınıfın, aleyhine oluşan eşitsizliğin kendinden sonraki tüm eşitsizliklere kaynaklık ettiği, kendisi özgürleşmeden toplumun özgürleşmeyeceği kadınların günüdür. Bugün, “Jin Jiyan Azadî” sloganlarıyla tüm dünyadaki direnişlerin öncüsü olan emekçi kadınların günüdür. 1 Mayıs; geleceksizleştirilmeye çalışılan, bu düzenin özel savaş yöntemleriyle yozlaştırılmaya, bireycileştirilmeye, toplumsallıktan uzaklaştırılmaya, yalnızlaştırılmaya çalışılan gençlerin “Biz de varız” dediği direniş günüdür. 1 Mayıs; yaşam alanları katledilen, ağacı, toprağı, suyu talan edilen, bu sömürüye tepki göstermek isteyince sermaye ve onun muhafızları tarafından saldırıya uğrayan köylülerin günüdür. Doğa, kapitalizmin kâr alanı değil, yaşam alanımızdır diyen ekoloji aktivistlerinin günüdür. 1 Mayıs; demokrasinin adının olduğu ama ruhunun olmadığı bu temsili demokraside bile seçtiği belediye yönetimlerine kayyım atanan, seçtiği milletvekilleri cezaevlerine atılan, iradesi gasp edilen yurttaşların iradesine sahip çıkma günüdür. 1 Mayıs; toplum karşıtı bu düzenin, topluma ait olan inançları ele geçirmeye çalışarak kendine hizmet eden bir istismar aracına dönüştürmesine karşı, inanç özgürlüğü ve toplumun inançlarını özgürleştirme mücadelesinin günüdür. 1 Mayıs; kendi toprağında, kendi kimliği, dili ve kültürüyle eşit ve özgür bir şekilde yaşamak isteyen halkların mücadele günüdür. Kısacası 1 Mayıs; kapitalizmden etkilenen herkesin, her kesimin, yani toplumun %99’unun birlik, dayanışma ve mücadele günüdür.
Bu düzen tarafından ezilen ve sömürülen tüm insanları, insanlığı ve doğayı yok etmek üzere kurulan, sistemin en son ve en yıkıcı formu olan kapitalist moderniteye karşı; emeğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir.
Kapitalizm ve dayandığı merkezi hegemonik iktidar, kendini mutlak bir düzenmiş gibi topluma dayatıyor. Kapitalizm mutlak değildir; sapmadır, toplum düşmanlığıdır. Kapitalizm, sistem içi çözümlerle değil, karşısında demokratik sosyalizmi esas alan yeniden bir toplum inşasıyla aşılabilir. Demokratik sosyalizm sadece üretim ilişkilerinden ya da üretim araçları üzerindeki hâkimiyetten ibaret değildir; bunlardan daha fazlasıdır: İnsanlığın en eski, devamlı ve güzel yaşam biçimidir. Demokratik sosyalizm; halkın kendi kendisini yönettiği, iktidarın ve sermayenin tekelinin olmadığı bir toplum modelidir. Demokratik sosyalizm: Devletin ve iktidarın aşamalı olarak küçüldüğü, toplumun ise kendi yerel meclisleriyle kendini yönettiği bir sistemdir. Kadın özgürlüğünü, ekolojik yaşamı ve doğrudan demokrasiyi merkezine alır. Üretimin sadece ekonomik kâr için değil, toplumun ihtiyaçları için örgütlenmesini amaçlar. Eşitlikçi, çoğulcu, kimliklere ve inançlara saygılı bir toplum yaratmayı hedefler.
Özetle, “demokratik sosyalizm” anlayışı, halkın yerelden başlayarak kendi yaşamını doğrudan örgütlediği, iktidar ilişkilerinin aşıldığı, emeğin ve doğanın sömürülmediği bir özgür toplum hedefidir. Demokratik sosyalizm anlayışıyla emeğin özgürleştiği, demokratik bir toplum için Gelin, yeniyi hep birlikte inşa edelim” şeklinde konuştu.
Yapılan kutlama programında sendika yöneticileri, CHP İl Başkanı Sait Namdar ve DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez’de konuşma yaptı.
KESK Şırnak İl binası önünde yapılan açıklamalarda sonra kalabalık kitle halaylar çekerek 1 mayısı kutladı. (Selahattin Taşar)
