Tarihsel süreçte Şırnak’ı ve Siirt’i tanımlayan bir bölge ismi olarak tescillenmiş olan Botan adı halen bölge insanının diline pelesenk olmaktan kurtulamamıştır. Aynı zamanda Botan çayına da ismini vermiş olması kültürel bir olgu olduğunu da gösterir. Diğer yandan Cizira Bota(n) tamlaması ile aslında Arapça bir sözcük olan ve Cezire yani ada isminden kaynaklı Cizre şehrini biraz da yerelleştirme çabasını görüyoruz. Kürtçeleştirilen bu hali bölge insanına daha sempatik geliyor.
Botan adı aynı zamanda Emirliklere ve aşiretlere de isim kaynağı olmuştur. Tarihte Buhti Aşireti veya Boti Kürtleri şeklindeki açılımlar ile Botan sözcüğü iyice içselleştirilmiştir. Yine baktığımızda Buhtilerin köklerinin Mervani hanedanının kurucusu olan Humeydi Kürtleri ile bağlantılı olduğu görülür.
Bu iki olgunun yanında yaklaşık 450 yıl süren Botan Emirliğini unutmamak gerekir. Azizan ailesinin önderliğindeki Emirlik veya Beylik dört yüzyıl süren tarihçesinde hafızalarda kalan bir tarihçe bırakmıştır. Mezopotamya uygarlıkları ve Kürd yansımalı birikimi ile bu yüzyıllar boyunca askeri, politik, altyapı ve mimari yönleri ile iz bırakmıştır..
Ünlü Babil kralı 2.Nebukadnezar soyundan geldiği iddia edilen Azizan veya kamuoyunda bilinen ismi ile Bedirhan ailesi Botan Emirliğünin önderliğini yapmıştır. Gerek Osmanlı ve gerekse geçtiğiniz yüzyılda yetiştirdiği üst düzey yöneticileri ile ailenin yönetici genlerine sahip olduğunu söylersek ifade yanlış olmaz sanırım. Bu arada 2.Nebukadnezar’ın annesinin bir Med prensesi iken Babil kralı ile evlendiğini belirtmek gerekir. Yani 2.Nebukadnezar aynı zamanda Medlerin yeğeni.
Görüldüğü gibi emirlik, nehir, aşiret ve kentler düzeyinde dahi sıfat olma özelliği taşımış Botan kavramı haliyle geniş bir sahada etkiler bırakmıştır. Botana özgü yiğitlik ve mertlik, tarihsel aşk efsanesi mem u zin, Kürt dilinin yaşatılmasındaki bölgesel çaba, Botana özgü şal şapik elbisesi yine bölgede çevreye göre ormanlık ve yeşil oranının yüksekliği hep farklı yönlerini anlatır.
Botan kavramının bölgesel yeşil ve orman alanlarının yüksekliğine bağlı olarak Botanik kavramının bir yansıması olabileceğini sevgili abim rahmetli Mustafa Balta ile bir konuşmamızda hipotez olarak ortaya koymuştu. Nitekim Botan alanındaki Cudi dağı, Çırav dağ silsilesi ve Herekol alanı önemli ormanlık alanları oluşturur.
Öteyandan Botan kavramı bölgeye bir kimlik kazandırdığını söylersek sanırım yanılmayız.Tüm bu tarihsel oluşum ve birikimler bir Botan kültürünü yaratmıştır. Serêrî, Pehîzok ve oturma şarkıları hep Botana ait renkleri yansıtır.
Botan bölgesinin 1450-1900 yılları boyunca eğitim ihtiyacı bir boyutu ile inanç kökenli olan medreselerden karşılanmıştır. Medreseler yalnız dini eğitim yerleri olmanın ötesinde edebiyat , diplomasi, dil eğitim alanları olmuştur .
Bu anlamda Botan medreseleri Kürt dilinin yaşatılması ve gelişiminde önemli katkılara sahiptir. Medrese kültürünün oluşumunda Melaye Ciziri gibi önemli yazarların katkısı vardır.