MESUT BALTA


EKONOMİ VE TEKNOLOJİ

Günümüzde ekonomi ile teknoloji arasındaki kopmaz bağ tarihsel süreçte bir nevi kendi dinamikleri ile oluşan bir sonuç sayılabilir. Ekonominin gittikçe teknolojik enstrümanlar olmadan yürüyemeyeceğine dair temel varsayım bilgisi daha da netleşiyor.


Günümüzde ekonomi ile teknoloji arasındaki kopmaz bağ tarihsel süreçte bir nevi kendi dinamikleri ile oluşan bir sonuç sayılabilir. Ekonominin gittikçe teknolojik enstrümanlar olmadan yürüyemeyeceğine dair temel varsayım bilgisi daha da netleşiyor.

Teknolojik destek ihtiyacı ekonomik süreçler için geçmişte daha çok kaba kuvvet veya fiziksel bir nitelik taşıyorken günümüzde ise daha dijitalleşen bir temel desteği ifade ediyor. Borsalar, para piyasaları ve mal ihracatın gerçekleştiği süreçte akreditif  gibi dijital süreçler ülkeler arası ödeme sistemlerinin üstünde yürüdüğü süreçler aynı zamanda ekonomik ilişkiler hızını arttıran temel etkenler. 

Çin ekonomisinde hernekadar  emek faktörü veya nüfus avantajı olsa bile teknolojik yoğun ekonomik model bu ülkeyi dünyada lider yapmayı sağlamıştır. Bu sayede yüksek üretim sonucu, hatasız mal üretimi, çevreye duyarlı üretim ve daha az iş kazası yönleri ile avantaj sağlanmış bulunmaktadır. 

İphone model telefon ve tabletler bile dikkat edilirse tasarım ABD sınırlıları dahilinde iken üretimin tamamı Çin sanayisinde gerçekleşir. Bu durum aslında fikri üretim gerçeğini de önümüze koymaktadır. Fikri üretim mi daha makbul yoksa teknolojik üretim mi. Elbette her iki modelin kendine özgü avantajları bulunuyor. 

Ancak uzun vadeli bakıldığında teknolojik üretim modelinin ülkeleri daha ileri düzey bir sanayi ülkesi yaptığını söyleyebiliriz. Daha çok belirli ve sınırlı alan ile ürünlerde lokalize olmuş fikri üretim modelleri karşısında bunu somuta çevirmesi ile sanayi üretimi daha sürdürülebilir bir özellik taşıyor. 

Teknolojinin sanayide ve üretimdeki gittikçe artan alan kaplama ilerleyişi önümüzdeki süreçte sanayinin yanında tarım ve inşaat alanında etkili olması beklenmelidir. Zira güncel örnekle yaşadığımız 2023 depremi en çok emek sektöründe ihtiyaç yarattı. Emek fiyatları tavan yaparak inşaat maliyetlerini arttırdı. Böyle olunca ekonomi veya hayatın kendi içerisindeki doğal dinamiği daha ucuz ve daha etkili çözümlere odaklanması sürecini başlatmış bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda özellikle inşaat alanındaki çalışmalarda daha az insan ve dolayısıyla daha az emek yoğun işleri göreceğiz.

Klasik anlamda inşaatlar yerine daha çok montaja dayalı sistemler emek gücüne olan ihtiyacı ve yine maliyetleri alt düzeylere çekecektir. 

Teknoloji desteği sağlanarak oluşturulacak yeni ekonomik ve endüstri modelleri, önümüzdeki dönemde ülkeleri bir adım ileri alacak ekonomik yarışmalarında temel parametreleri oluşturacaktır. 

Bu anlamda hayatın tüm alanlarına yapay zeka ve teknolojik ağırlıklı pratik üretim modelleri geleceğin üretim alanlarının altyapısı olmaya aday.