MESUT BALTA


YAPAY ZEKA VE EKONOMİ


Global düzeyde  her anlamda yaşanan değişim rüzgarı yapay zeka olarak adlandırılan oldukça etkili bir gücü hayatın her alanına entegre etmiş bulunuyor. Bu güç iş yaşamında gelecekteki en gözde meslekler sıralamasında “yapay zeka mühendisliği” adı altında birincilik sırasına oturması bile biz dünyalılar  için net bir mesajı ifade etmeye yeter. 

Yapay zeka gücü ekonomideki yoğun etki yaratan sonuçları Ile son 10 ve 20 yıl gibi kısa sayılabilecek periyotlar dahilinde ülkeler arasındaki gelişme endekslerine damga vurmuştur. Bilindiği üzere ülkelerin sosyo-ekonomik gelişiminde şimdiye kadar daha çok sağlık, teknoloji, ekonomi, nüfus ve eğitim gibi unsurlar etkili olsa da günümüzde bu unsurların en başına artık yapay zekayı da koymak gerektiği net bir saptama olmalı. 

Yapay zekanın güvenlik tehlikesi yaratması, işsizliğe neden olması ve etik sorunlar ortaya çıkarması eleştirel yönler olsa bile bu yoldan dönüş olması imkansız bir durum. Bu eleştirileri matbaanın ilk çıktığı dönemlerde elle yazı yazan hattatların işsiz kalmasını engellemek için matbaaya yasak koyma anlayışlarına benzetebiliriz. Evet başta bazı ekonomik ve toplumsal dengeleri sarsa bile geleceğin bir hedefi olmak zorunda yapay zeka. 

Fazla değil 30 yıl öncesinde bile son derece az gelişmiş ülkeler kategorisinde bulunan bazı ülkeler - örneğin Çin ve Hindistan gibi- yapay zeka ve diğer teknolojik metodları endüstriyel süreçlerine akıllıca katarak dünya ülkeleri arasında sınıf atlamışlardır. Ortaya çıkan sonuç şunu vurgular; bu stratejik süreci ıskalamak geri kalmışlık etiketi yemeye hazır olmak ile eş anlamlı. 

Yapay zekanın geldiği aşamada dünya ekonomisinde tarımsal üretimde emek yoğun yöntemlerini bir kenara bırakma şansı getirmiştir. Sosyo ekonomik yaşam standartlarının hızla artması tarımda çalışacak emek faktörünün daralan bir yapı sergilemesine neden olmuştur. Rahat yaşam koşulları tarım ve ziraat gibi zor bir sektöre eleman bulunmasını olumsuz etkiliyor. Halbuki en temel insan gereksiniminin gıda olduğu gerçeğini kabul edersek bu alanın ne denli stratejik olduğunu bize anlatıyor. Dolayısıyla insanların yorucu ve zorlu yapısı nedeniyle kaçındığı tarım faaliyetlerinin aksamaması için mutlak suretle yapay zeka gücünü bu alana entegre etme çabasına girişmesi gerektiğini vurgulamak gerekir. 

Tarım sektöründe yapay zeka entegrasyonu ile hem zorlu bir alanda insan ve emek faktörüne olan ihtiyaç azalacağı  gibi teknik güç sayesinde gıda üretiminin de artacağı net. Tarımsal alanda yapay zeka dominasyonu çözümü üretim artışı yanında ucuz elde edilecek gıda ürünleri işin ekonomik boyutu. Böyle bir çözüm ile insanlığın ekonomik ve finansal krizlerin etkilerinden daha az etkileneceği bir gerçek. Bu parametreler bile tarımsal alandaki durumun ciddiyetini gözler önüne serer.

Yapay zeka uygulamaları aynı zamanda risk faktörleri açısından sıfıra denk sonuçları, iş ve zaman kaybı gibi olumsuzlukları  bir kenara iter.  Yanısıra imalat hataları, kalite sorunu, zamanın dengeli kullanım engelini ortadan kaldırıyor olacak aynı zamanda. 

Yapay zeka uygulamaları salt endüstriyel süreçlerde değil aynı zamanda yerel yönetim ve hizmetler sektörü alanında temel bir güç halini alacağı gerçeği ile bu alana yapılacak yatırım bizleri her anlamda  ileri götürecektir. Daha çok ekolojik yaşam ve daha az doğaya zarar boyutlarının da şifresi açıkça bu alandan geçer. 

İş dünyası açısından düşündüğümüzde yapay zekanın belirlemiş olduğu gelecek perspektifinde geleneksel işlerden sıyrılarak yüksek katma değerli işlere girişimi önerilmektedir. Diğer taraftan yüksek katma değerli iş için yapay zeka kapsamında gerçeklere dayalı bir projeleriniz olmalı. Diğer yandan bu projeyi dönüştürecek kapasitenin varlığı bir diğer mutlak gereklilik.